HYT ve Çift Yönlü Uyarımlar
HYT’nin üzerinde temellendiği iki ana kaynaktan biri, EMDR’nin de ana dinamiklerinden olan Çift Yönlü Uyarımlardır. Çift Yönlü Uyarımlarla beynin var olan doğal iyileşme sürecine katkıda bulunulduğuna inanılmaktadır(Daha geniş bilgi için Shapiro’nun “Adaptif Bilgi İşleme Modeline” bakılabilir).
Düşük özsaygı ve öz-yeterlilik unsurlarıyla birlikte, psikolojik işlev bozukluğu, sinir sistemindeki depolanmış olan bilgiden kaynaklanır. ÇYU ve bazı hipnotik tekniklerle bu bilgiye ulaşılır. Öte yandan hipnozun hem anılara ulaşmada hem de anıların canlılığı ve hatırlanması hususunda etkinliği bilinmektedir. Diğer uygulamalara kıyasla hedef anıya ulaşma becerisi bağlamında HYT terapistlere daha kolay ve pratik yöntemler sunmaktadır. Ulaşılan bilgi yeniden işlenir ve çözümlenir. Yeniden işlemlenen bilgi dönüşüme uğradıkça hedef anı resmi ve görüntü değişir. Görüntünün canlılığı işlemleme devam ettikçe azalır, içeriği değişir ve hatta resim çoğu zaman kaybolur. Bu sadece görüntüdeki söz konusu değişimle sınırlı kalmaz; resimdeki değişiklikler duygusal ve bilişsel süreçler ve beden duyumu üzerinde de etkili olur. Hedef anının ya da imgenin başlangıçtaki sıkıntı düzeyi işlemlemeyi takiben azalarak rahatsız edici olmaktan çıkar. Danışan bunu SUD (Öznel Sıkıntı Düzeyi; olayın kişide meydana getirdiği sıkıntı düzeyi) düzeyi ile somut bir şekilde ifade eder. Süreç, egoya uyumlu hale gelir. Duyarsızlaşma sağlandığında kendilik inancında düzelmeler başlar.
Pozitif Kendilik Değerliliğine olan güven artar.
Adaptif olmayan bilgi ya da bellek ağları, HYT ile yeniden işlemlenerek egoya uyumlu hale getirilebilirler. HYT’de, ÇYU yanı sıra, imajinatif hipnotik tekniklerin ve otohipnotik uygulamaların terapiye yardımcı olarak kullanılmasının olumlu klinik yansımaları çalışmalar boyunca gözlenmiştir.
SPECT incelemeleriyle; Van Der Kolk 1998’de ve Vestibüler test çalışmalarıyla da Ramacahandran 1995’de; “Göz hareketlerinin transferi kolaylaştırdığı” noktasında mutabıktırlar. Göz hareketleri, kognitif süreçler ve kortikal fonksiyonla bağlantılıdır (Antrobuz, 1973; Ringo, Sobotka, Diltz & Bruce, 1994). Anıya odaklı dikkatle (bunu hipnoterapiyle kolayca sağlayabilirsiniz) birlikte çift yönlü uyarım, Limbik ve kortikal sistemlerin harekete geçmesine yol açabilir (Shapiro, 2016). Çift yönlü uyarımların uykunun REM (hızlı göz hareketleri) fazı üzerinden etki ettiği söylenmektedir. Aynı şey hipnotik fenomenler için de geçerlidir. Uykunun REM fazı ile hipnotik fenomenler arasında benzerlikler vardır ( Kahn& Hobson Sleep and Hypnosis 5:2, 2003). Tüm bunlar işlemlemenin nasıl gerçekleştiğini göstermektedir.
Bu terapi tekniğinde hedef sadece duyarsızlaştırmadan ibaret değildir; otoHYT ile geleceğe yönelik çalışmalar yapılmakta, “Bilinçli Farkındalık” ve diğer terapi tekniklerinin entegratif kullanımıyla kişinin şimdiye odaklanması ve yaşama uyumu sağlanmaktadır (Alan, 2019)
İşlemlemeden sonra birey, anısını ya da geleceğe yönelik öngörüsünü (imgesini) olumsuz duygulanımdan arındırarak salt bir anı gibi ya da gelecekte yapacağı bir eylem ya da yaşayacağı olağan bir durum gibi algılayabilmektedir.